Haber

İstanbul’da Halkevlerinden Milli Eğitim Önünde Protesto: “Tarikat ve Cemaatlerle İmzalanan Tüm Protokoller İptal Edilmelidir” (Dk)

HABER: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Halkevleri üyeleri, İsmailağa Cemaati Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken bir tarikat mensubuyla evlendirdiğini İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto etti. Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Çelik, “Tarikat ve cemaatlerle imzalanan tüm protokoller iptal edilmeli. Tarikat ve cemaatler kapatılmalı, onlara aktarılan kamu kaynakları çocukların eğitimi ve geleceği için kullanılmalı” dedi.

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında bir tarikat mensubu ile “imam nikahlı” olmasına tepkiler sürüyor. Halkevleri mensupları, Hiranur Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikatlarla protokol imzalamasını protesto etmek için bugün İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önüne çıktı.

Harekette, “Tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokolleri yürürlükten kaldırın” yazılı pankartlar asılırken, “Çocuk yaşta evlilik istismardır”, “Tarikatlar kapatılsın” ve “Aileyi değil çocukları koruyun” gibi sloganlar atıldı. “Küçüğün rızası değil taciz” ve “Sıbyan okulları kapatılsın” sloganları atıldı. para birimleri hareket etti. Hazırlanan ortak bildiriyi okuyan Halkevleri Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Çelik, tarikat ve cemaatlerin devlet tarafından korunduğunu söyledi. Çelik dedi ki:

“Daha kaç çocuğun hayatını karartacaksınız: Devletin bütün sorumlu kurumlarına soruyoruz. Daha kaç çocuğun hayatını karartacaksınız? Çocuk istismarını önlemek, istismar edenlere sahip çıkmamak, failleri cezalandırmak için ne zaman çalışmaya başlayacaksınız? Bugün İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün önündeyiz. Maalesef mezhep ve cemaatlerin devletle işbirliği içinde çalıştığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu işbirliğinin en açık olduğu kurumların başında ise çocukların eğitim ve öğretiminden sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı gelmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla çocukların cemaat ve tarikatların eline teslim edilmesini kabul etmediğimiz için buradayız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat ve cemaatler ve bunlara bağlı vakıflarla yaptığı tüm protokollerin bir an önce iptal edilmesini istiyoruz.

HASTANE, POLİS, SAVCI İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA: 6 yaşından beri tacize uğrayan İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı HKG’nin adalet arayışı ilk sonuçlarını verdi ve suç duyurusu 30 Ekim’de davaya dönüştü. İsmailağa Cemaati’nden Kadir İstekli ile 6 yaşında ‘imam nikahına kıyan’ ve çocukluğunda her gün cinsel istismara uğrayan HKG’nin hikâyelerini hepimiz okumuşuzdur. Ne yazık ki küçük yaşta imam nikahıyla evlendiğini, doktorun hastanede cinsel istismar ihbarına ve savcının kemik yaşı ölçümü istemesine rağmen hastane işbirliğiyle istismarın üstünün kapatıldığını okuduk. polis ve savcılığa başvurduğu ve HKG’nin okul yıllarını babası tarafından teslim edildiği adamın evinde tecavüze uğrayarak geçirdiği öğrenildi.

ÜLKEYİ KANALİZASYONA ÇEVİRMELERİNE TAVSİYE ETMİYORUZ: Geçtiğimiz hafta İsmailağa Cemaati’nin Hiranur Vakfı ile bağlarını gizlemek için nasıl taklalar attığı, cemaati korumak için Meclis Başkanı’nın tüm İslamcı-sağ kesimlere söylediği ‘suçun şahsiyeti’ saçmalığı, iktidar medyası ve Aktörler tarafından bir ‘komplo’ olarak suistimal edildi. Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın “Bunlar son derece insani ve her toplumda, her zeminde karşılaşılabilecek türden” açıklaması, tacizci baba Yusuf Ziya Gümüşel’in Süleyman fotoromanı ile fotoğrafları, olayı ortaya çıkaran Timur Soykan’ın tehditleri ve Bütün bunlar olurken AKP. – MHP iktidarının İslam dinini referans alarak Anayasa’da kadın giyimi ve aile ile ilgili düzenleme teklifini okuduk, dinledik ve gördük. Bu şebekenin çocukların geleceğini, hepimizin geleceğini karartmasına, ülkeyi çöplüğe çevirmesine artık sabrımız kalmadı.

EĞİTİMDEN MEZUN OLUP DİNİN YOLUNU AÇMAK: Türkiye Diyanet Vakfı ile imzalanan protokol ile az önce önünde bulunduğumuz Milli Eğitim Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün Türkiye Diyanet Vakfı ile imzaladığı protokol ile Türkiye Diyanet Vakfı’ndan Hayrat Vakfı ile protokol imzaladı. Nur cemaatinin Nakşibendi şubesi, Hizmet Vakfı ve TÜRGEV ​​ile imzaladığı protokollerin süresini uzattı. 6 yaşındaki çocuklara Kur’an kursu açma imkanı sağladı, Eğitim-Sen’in açtığı davaya rağmen TÜGVA ile iş birliği protokolünü yürürlüğe koydu, Süleymancılar ile ‘Değerler Eğitimi Protokolü’ imzaladı, kampanya yürüttü İnsan Vakfı ile birlikte ‘Camisiz Okul Yok’ adı altında, Basına yansıyan işbirlikleri, Bilim Yayma Derneği’nin öğrencilere online sistem üzerinden sosyal, kültürel, mesleki ve teknik kurslar düzenlemesine ve yurt açmasına olanak sağladı. . Bu protokollerle tarikat ve vakıflara kamu imkanları tahsis edilmekte, devlet kademeli olarak eğitimden çekilerek dindarlığın önünü açmaktadır.

DERS KİTAPLARININ İÇERİĞİ EĞİTİMDE TEPKİ MADDESİNDİR: Sadece eğitim için yapılan protokoller değil, çocukların özellikle yatılı eğitim aldıklarında barınma ihtiyaçları da devlet tarafından karşılanmıyor. Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre sadece orta ve yüksek öğrenim gören öğrenciler için özel yurt açılması mümkünken, günümüzde tarikatlar ve cemaatler ilk ve orta öğretim düzeyinde yurt açmaktadır. Ensar Vakfı’nın teşhir ettiği 45 çocuğa yönelik ‘nitelikli cinsel istismar’ suçunun işlendiği konutlar, vakıf tarafından yasa dışı olarak işletilen yurtlardır. 11’i çocuk 12 kişinin yanarak can verdiği Aladağ’daki yurt, Süleymancılar’a bağlı kaçak yurt. Öğrencilerin barınma, beslenme ve diğer sosyal ihtiyaçlarının kamusal olarak karşılanmaması, yoksul ailelerin çocuklarının tarikatların eline bırakılması ve istismara maruz kalması anlamına gelmektedir. Ders kitaplarının içeriği de eğitimde dincileştirme ve gericiliğin önünü açan bir diğer unsurdur. Talim ve Terbiye Kurulu’na hilafet yanlısı Mehmet Gündüz gibi kişilerin atanması tesadüf değildir.

İÇERİDEKİ ÇOCUK İSTİSMARI ARTIRILMALI: Çocukların ve toplumun eğitiminden sorumlu kurumun görevi İslamcı mezheplere devretmesi ile hem bu mezhepler içinde çocuk istismarı hem de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullardaki çocuk istismarları arttı. Hiranur Vakfı’ndaki taciz haberlerinin ortaya çıktığı günlerde Konya’da bir lisede okul müdürünün tacizi ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü’nün tacizi iftira olarak yorumlaması da haberlerde yer aldı. Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı adli istatistiklere göre Türkiye’de 2019 yılında ‘cinsel dokunulmazlığa karşı suç’ kapsamında açılan davaların 22.689’u çocuklara yönelik cinsel istismar hatası. Bu zihniyet ve gericilik yayıldıkça çocuklar imanda olmuyor. Ayrıca 4+4+4 sistemi ile açık öğretimde olan ve eğitim dışında kalan çocuk sayısı her geçen yıl artmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullaşma istatistiklerine göre yaklaşık bir buçuk milyon kız çocuğu eğitim hakkından mahrum bırakılıyor.

AKP, MÜFTÜS’E EVLENDİRME İZİNİ VERDİ: Peki bu çocuklar yaşatılırken AKP iktidarı ne yapıyordu biliyor musunuz? Bir gece yarısı baskını ile Parlamento’dan çocuk istismarı için bir af çıkarmaya çalışıyordu. Çocukların zorla evlendirilmesinde imam nikahının katkısı bilinirken, müftülere evlenme yetkisi veriyordu. Evlilik dışı doğan çocukların kayıt altına alınmasını kolaylaştırdı. Medeni Kanun’da evlenme yaşını 13’e indirmeye çalışıyordu. Adalet Bakanı, ‘küçüğün rızası’; Aile Bakanı ‘tek seferlik bir olay’dan bahsediyordu. Diyanet, 9 yaşındaki bir kızın evlenebileceğine dair fetva yayınladı. Bütün bunlar şaka değil, hiç de uydurma değil. İktidarın çocuklarla ilgili son 10 yılda attığı adımlar ve başta kadın hareketi olmak üzere toplumun tepkisiyle şimdilik geri çekilen planlar.

Tarikat ve Cemaatler KAPATILMALIDIR: Tarikatlarıyla, bakanlıklarıyla, emniyet ve adalet saraylarıyla adeta bir suç örgütüdür. Yapılması gereken bellidir. Hiranur Vakfı’nda yaşanan istismarın sorumlusu, istismarın üstünü örten ve isim verme sürecini geciktiren tüm kişi ve kurumlar yargılanmalı ve hak ettikleri cezayı almalıdır. Tarikat ve cemaatlerle imzalanan tüm protokoller iptal edilmelidir. Ayrıca tarikat ve cemaatler kapatılmalı, bunlara ayrılan kamu kaynakları çocukların eğitimi ve geleceği için kullanılmalıdır. Çocuk istismarını görmezden gelen ve failleri teşvik eden bu iktidar yıkılmadan, halkın ve tüm toplumsal bağların din baskılarından arındırıldığı, laik bir hayatın tesis edildiği laik bir ülke kurulmadan çocuklar imanla yaşayamazlar. Halkevleri olarak herkesi eşit, özgür ve laik bir ülke için, çocukların inançla yaşadığı bir gelecek için mücadeleye davet ediyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu