Nihat Özdemir: 2024 zor geçecek ama sonra daha iyi olacak
Limak Holding Onursal Lideri Nihat Özdemir, yeni ekonomi yönetiminin gerçekçi açıklamalarını takdirle karşıladıklarını, herkesin özellikle enflasyonu düşürmeye yönelik politikalara destek vermesi gerektiğini vurguladı.
‘TÜRKİYE’DE ENFLASYONU KONUŞMAMALIYIZ’
Ekonomim’den Necla Dalan’ın haberine göre, “Devletimiz de artık bunu görüyor; “Ekonominin, insan hayatının, aile hayatının, işyerlerinin bir numaralı düşmanı enflasyondur” diyen Özdemir, şöyle devam etti: “Enflasyon yüzde 5-6 diyerek Amerika’da, Avrupa’da kıyamet kopuyor… Biz o dönemden geldik. 80’ler, bu yıl sonu hedefi yüzde 61… Türkiye artık Türkiye’dir.” “Dünyada yaşanan ortalama enflasyonun üzerinde bir enflasyondan bahsetmemeliyiz” dedi.
‘ENFLASYONİST BİR ORTAMDA SÖYLEDİKLERİMİZ OLMAZ’
Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “GSMH 1 trilyon dolara yaklaşıyor. Kalkınma planında 2,5 trilyon dolarlık bir hedef belirlendi. Büyük ve iddialı bir rakam. Bunu yapabiliriz? Evet yaparız. Ama nasıl? Bu enflasyon ortamında olmaz dediklerimiz. Bizim de dünyada yüzde 3-5-6 enflasyon var… Yarın da ertesi gün de düşmez bu enflasyon, bir süreç… Sayın Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek, Hafize Gaye Erkan’ın söylediğine inanıyorum. güzel şeyler. ‘Dayanacağız, 2024’ün sonundan itibaren toparlanma göreceğiz’ diyorlar. Bazıları gelip ‘İki ay sonra bunu bırakacağım’ dediler. Bırakın düşürmeyi, katlanıp gitti. Yeni yönetim bir plan ortaya koydu. Herkesin buna saygı duyması ve desteklemesi gerekiyor. Hepimiz inanacağız ve destekleyeceğiz. Bu enflasyon canavarından kurtulmamız lazım. Kendimizi kurtaramazsak çalışanlarımız kaçacak ve nitelikli işgücü bulamayacağız. Fakir olacağım, devlet bunu kaldıramaz. Bu enflasyonun düzelmesi için hepimizin elimizden geleni yapmamız gerekiyor. İşte o zaman yabancı sermaye gelir. Enflasyonu düşürdüğünüz zaman faiz oranları da buna göre düşecektir. Aslında başka tedaviniz yok. “2024 zor bir dönem olacak ama sonunun yeterli olacağını görüyoruz.”
‘KREDİ ALDIĞIMIZ ZAMAN GERİ ÖDEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’
Nihat Özdemir’in açıklamaları şöyle:
“Şu anda böyle bir faiz ortamı var. Kredi aldığımızda geri ödememiz mümkün olmuyor, ödenemiyor. Biz o kadar para kazanmıyoruz, yüzde 35-40… Bir işten para kazanacağım ki bu parayı geri ödeyeyim. Böyle bir bölüm yok. Ödediğimiz faiz kadar kazanabileceğimiz hiçbir yanımız yok. Adana’daki meyve suyu fabrikasını yüzde 100 büyüttük. 100 bin ton meyve işliyorduk, 200 bin tona çıkardık. Ama biz Türkiye’den kredi almadık. Gidip İtalya’dan SACE kredisi aldık. Kredinin tamamını İtalya’dan aldık. Fabrikanın ürünlerinin yüzde 60’ı ihracata yönelik olduğu için İtalya’dan kredi aldık. “Kasım ayında bakanlarımız gelecek ve resmi açılışını yapacağız.”
‘SUUDİ ARABİSTAN’DA YENİ PROJELER ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Nihat Özdemir, küme olarak birçok alanda yatırımlarına devam ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: “Enerji, güneş, hidrolik ve turizm alanlarında yatırımlarımız devam ediyor. Turizmde yeni tesisler kuruyoruz. Kıbrıs’ta otelimiz var. Yanına otel yapacağız. Yatırım maliyeti 200 milyon doları aşıyor. Golf alanları ve konferans salonları bulunan büyük bir proje. Bodrum’da Kempinski otelinin yanında bir otel yatırımı da yapacağız. Neresinden bakarsanız bakın 100-150 milyon dolarlık bir proje. Yurt dışında yeni hedefimiz Suudi Arabistan. Orada tamamladığımız işler vardı, yeni işler almaya da devam ediyoruz. Neom diye bir bölge inşa ediyorlar. Yeni bir Dubai yaratmaya çalışıyorlar. 2029 Kış Olimpiyatlarını kazandılar. Yani orada iki işimiz var. Birine başladık, bugünlerde birinin sözleşmesini imzalayacağız. “Suudi ortaklarımızla daha fazla iş almaya devam edeceğiz.”
‘NİTELİKLİ İŞ GÜCÜNDE İŞSİZ YOK’
Nihat Özdemir, nitelikli işgücünün korunması gerektiğini belirtti. Özdemir şöyle devam etti: “Covid sonrası Türkiye’de büyük bir işgücü açığı görüyorum. Şu anda işsizlik yüzde 9 civarında… Nitelikli işgücü içerisinde işsiz yok. Sıfır derdim. Kovid’den sonra Avrupa ve hatta Amerika inanılmaz iş gücü çekmeye başladı. Hekimlerimizi ve yazılım mühendislerimizi eksik etmemeliyiz. Uçuyorlar, hepsi gidiyor. Şu anda en önemli sorunumuz nitelikli iş gücüne ihtiyaçtır ve artmaya devam edecektir. Sahip olduklarını bir kere kaybetmezsin. Nitelikli iş gücünü, doktorları, yazılım mühendislerini, ustabaşıları, operatörleri, hatta nitelikli kamyon şoförlerini kaçırmayacaksınız. Fabrikalardaki ustabaşıları kaçırmayacaksınız. Çimentoda adam bulmakta zorlanıyoruz. Birbirimize lütfen birbirimizin unsurlarını çalmayalım diyoruz. Ben 10 lira veriyorum, o 11 veriyor, başka bir arkadaş 12 veriyor. Ben bir şey diyemiyorum, o haklı. Kendisini geçindirmek için mevcut olan paraya gider. Bütün firmalarımızda bu sorun var. Çalışanımızı kaçırmamaya çalışıyoruz. Çocuklarımıza gözümüzün ışığı gibi bakıyoruz. Örneğin bir şirkette çalışanımızın rahatsızlandığını duyuyoruz ve onu hemen işe almaya çalışıyoruz. Başkasına söz vermesin diye…”